Bir Kez Daha Haykırıyoruz!
Avukata şiddete son demek için adliye önünde bir araya gelen Elazığ Barosu, şiddetin engellenmesi için yetkililere çağrıda bulundular.
Elazığ Barosu, Muğla’nın Bodrum ilçesinde uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden eski Denizli Baro Başkanı Avukat Erdal Çam (73) ve emekli İcra Müdürü Özcan Çavdar (53) için basın açıklaması düzenledi. 81 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen basın açıklamasına çok sayıda avukat ve Elazığ Barosu Yönetim Kurulu üyeleri katıldı.
“SALDIRILARIN HEDEFİ OLAN MESLEKTAŞLARIMIZ”
Elazığ Barosu Başkanı Av. Melih Efe , yapmış olduğu basın açıklamasında, “Denizli Barosu önceki dönem başkanlarımızdan, Muğla Barosu'na kayıtlı Av. M. Erdal Çam altı gün önce, daha evvel davasına baktığı müvekkili tarafından, sadece mesleki faaliyeti nedeniyle katledildi. Geçtiğimiz yıl temmuz ayında Av. Servet Bakırtaş, bakmakta olduğu bir dosyanın karşı yanı tarafından ofisinde katledilmişti. Bakırtaş'tan bir yıl önce İstanbul Barosu'na kayıtlı genç meslektaşımız Av. Ersin Arslan, haciz işlemleri için bulunduğu görev yerinde göğsünden vurularak katledildi. Bundan altı yıl önce Av. Özgür Aksoy Gemlik'te kurşunların hedefi olarak katledildi. Geçen yıllarda ofisi evi bedeni kurşunlanan, bıçaklı, yumruklu, tekmeli saldırıların hedefi olan meslektaşlarımız oldu Bursa'da... Av. Berrin Bayam, Av. Demet Elçin, Av. Şirin Alçı, Av. Ümit Ok, Av Özgür Coşkun, Av. Mücahit Polat, Av. Ahmet Can Tunç, Av. Halil Yıldız, bu saldırılara uğrayanlardan sadece bir kaçı... Daha bu yılın başında İnegöl'de Av. Mustafa Furkan Soydan ve Av. İrem Soydan'a silahla 11 el ateş edildi. Haziran ayında Av. Aleyna Kübra Kanalcı ile eşi Av. Muharrem Kanalcı'ya çocuk teslimi esnasında bıçak ve kaya parçası ile saldırıldı. Bu son saldırılarda meslektaşlarımızın can kaybı yaşamamaları sadece şanstı... Üç gün önce de, Nevşehir Barosu önceki dönem başkanlarımızdan Av. Mustafa Necmi Öncül, takip ettiği dosyanın karşı yanı olan iki kişi tarafından darp edildi. Bu saydıklarımız, her gün ve yaşamın her alanında sistematik halde yaşanan avukata yönelik şiddetin, yaşam hakkına dönük ve can yakıcı çok sayıda örneğinden yalnızca birkaç tanesidir.” ifadelerini kullandı .
"ÖNLEM ALINMASI ELZEMDİR"
BaroBaşkanı Av. Melih Efe, şu ifadelere yer verdi, “Avukatlar; her geçen gün daha fazla öldürme, yaralama, tehdit, hakaret gibi saldırıların mağduru haline geliyor. Bazen sözlü bazen silahlı olan; bazen müvekkilden bazen karşı taraftan kaynaklanan ve bazen yaralama, bazen ölümle sonuçlanan bu saldırıların değişmeyen ortak bir yönü var: Avukatların bu saldırılarla karşı karşıya kalmalarının nedeni, yalnızca mesleki faaliyetlerini yerine getirmeleridir. Münferitmiş gibi görülen bu saldırılar, aynı zamanda avukatlık faaliyetine, savunmaya, dolayısıyla adil yargılanma hakkına ve adaletin tesisine yöneliktir. Avukata yönelik şiddetin temelinde, avukatın mesleki faaliyetleri, görevlerini yaparken müvekkilleriyle özdeşleştirilmeleri veya savunma hakkının etkin kullanılması için mücadele ederken bu görevin ifasını önleme niyeti yer almaktadır. Bizler, avukatlık mesleği kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlerin, niteliği gereği çekişme ve uyuşmazlık içerdiğini biliyoruz. Avukata yönelik şiddet, toplumun genelinde gözlenen şiddet eğiliminden veya diğer meslek mensuplarına yönelik şiddetten önemli farklılıklar içermektedir. Bu nedenle, avukata yönelik şiddete ilişkin gerekli adımlar atılarak, özel olarak önlem alınması elzemdir. Avukata saldırma pervasızlığını gösteren saldırganlar bu cüreti, mesleğin itibarsızlaştırılması çabasından ve cezasızlık politikalarından alıyorlar. İnfaz kanunlarında yapılan değişiklikler, cezasızlık politikalarını daha da derinleştiriyor. Avukata yönelik şiddetle, ciddi bir politika benimsenerek mücadele edilmediği sürece, tekil vakalarda verilen ancak infaz düzenlemeleri nedeniyle göstermelik kalan cezalarla yol alınması mümkün değildir.
Türkiye Barolar Birliği'nin; avukata yönelik şiddetle ilgili olarak 4 Nisan 2022'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, 8 Temmuz 2022'de Adalet Bakanlığı'na yapmış olduğu başvurularda dile getirilen; konunun öncelikli gündem maddesi haline getirilmesi, Meclis Araştırma Komisyonu kurulması, zorunlu tedbirlerin derhal alınması ve mevzuat çalışması yapılması şeklindeki açık, somut, net talep ve önerilerinin bir an evvel karşılanması, avukatlar için olduğu kadar yurttaşların savunma hakları için de zorunludur. Çünkü avukata yönelik saldırı, yurttaşın savunma hakkına yönelik saldırıdır.
BİR KEZ DAHA HAYKIRIYORUZ
Bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz: Mesleğimizi yaparken, görevimizi ifa ederken can veriyoruz. Avukat tehdit altındaysa, hak arama özgürlüğü de tehdit altındadır. Bizler dava dosyalarının tarafı değil, vekiliyiz. Vekalet etmek mesleğimizin gereğidir. Biz bu görevi üstlenmezsek; adalet işlemez. Bize saldıranların bile muhtaç oldukları savunma hakkı kullanılamaz. Bizler bu görevi, şu veya bu kişilerin menfaati için değil, adil yargılanma hakkının hayata geçirilmesi için yerine getiriyoruz. Acil talebimiz şudur: Yeni yasama döneminde, Anayasa'nın 98. ve TBMM İçtüzüğü'nün 104. ve 105. maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmalı, konuyla ilgili TBMM Araştırma Komisyonu kurulmalıdır. Türkiye Barolar Birliği'nin Adalet Bakanlığı'na sunduğu önerilerde yer alan gerekli düzenlemeler acilen hayata geçirilmelidir.”
MESLEKTAŞLARIMIZI VE YURTTAŞLARIMIZIN HAKLARINI SAHİPSİZ BIRAKMAYACAĞIZ
Devletin tüm kurumlarında ve yurttaşlarda, avukata yönelik şiddetin engellenmesiyle ilgili farkındalık yaratılmalı ve buna ilişkin somut çalışmalar hayata geçirilmelidir. Tek bir kayba daha tahammülümüz yok! 180 bin avukat, barolarımız ve Türkiye Barolar Birliği olarak; avukata yönelik şiddetin normalleşmesine izin vermeyecek, onurla ve asla vazgeçmeden ortak mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Meslek şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. Mesleğimizi, meslektaşlarımızı ve yurttaşlarımızın haklarını sahipsiz bırakmayacağız.