Depremdeki Kayıplar Cinayettir!
Emek Partisi Elazığ İl Örgütü, Elazığ depreminin 5'inci yıldönümü münasebetiyle açıklama yaparak, iktidar partisini eleştirdi.
Emek Parti Elazığ İl Örgütü, iktidarı eleştirdiği açıklamasında deprem kuşağında yer alınmasına rağmen, hiçbir önlem alınmadığını, yaşanılanlardan hiç ders çıkarılmadığını söyledi.
“İNSAN HAYATLARI RANT SAVAŞINA KURBAN EDİLDİ”
Önlemlerin alınmadığı takdirde her seferinde aynı acı tabloyla karşılaşacağının kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Emek Partisi Elazığ İl Örgütü tarafından yapılan açıklamada insan hayatının rant savaşına kurban edildiğini vurguladı.
“İHMAL NEDENİYLE İNSANLARIMIZI YİTİRDİK”
“Tüm bu depremlerin bize gösterdiği; depremlerden önce iktidar tarafından alınmayan önlemler, depremler yaşanırken arama ve kurtarmaların yetersiz kalması ve kurtarılabilecek insanların ihmal nedeniyle yitirilmesi oldu” diyen Elazığ Emek Partisi tarafından şu ifadelere yer verildi:
“İKTİDAR HİÇBİR DERS ALMIYOR”
“Ülkemiz, deprem kuşağında yer alan ciddi deprem üretebilecek fayları barındıran bir ülke. Tüm bunlara rağmen iktidarın hiçbir ders almadığını, yaşanacak diğer depremlerde de aynı acı senaryoyu yaşayacağımızı görüyoruz. İktidarın önlem almadığı ve yetersiz kaldığı tek konu depremler de değil elbette. Sel felaketleri, maden ocaklarında yaşanan patlamalar, orman yangınları… Uzayıp giden bu listede başkaca birçok felaket de yaşandı elbette.
Hele hele Kartalkaya’da yaşanan yangınla birlikte iktidarın bütün bu olaylara nasıl baktığını, insan hayatının rant savaşına nasıl kurban edildiğini gözler önüne serdi.
“RANT VE KAR HIRSI ÖN PLANDA”
1939 yılında Erzincan’da yaşanan ülke tarihinin en yıkıcı depremlerinden birinden bu yana geçen 74 senelik süre zarfı içerisinde başa gelen hükümetlerin hiçbiri deprem gerçeğine göre bir politik hatta konumlanmamıştır. 22 senedir ülkeyi yöneten AKP’de bu zincirin son halkasıdır. Deprem öncesinde alınması gereken önlemlerin hiçbiri alınmamış, depremin yıkıcı etkileri önlenememiş ve deprem sonrasında ortaya çıkan kaos ortamının önüne geçilememiştir. Yani depremin öncesi, deprem sırası ve sonrasında halkı güvenli şekilde yaşatmak için gerekli olan adımların hiçbiri atılmamıştır. Bunun yerine rant ve kar hırsını ön plana alan kentsel dönüşüm ve imar barışı gibi adımlarla sermayeye kaynak yaratılırken; kentler daha da dayanıksız hale getirilmiştir.
“DEPREME DAYANIKSIZ BİNALAR İNŞAA EDİLİYOR”
Depreme dayanıksız olduğu söylenen 1999 öncesi yapıların deprem bölgesindeki oranı %49 iken; yıkılan binaların büyük çoğunluğu 2001 yılı sonrası AKP döneminde yapılmıştır. Bu durum da açık şekilde denetleme ve düzenleme yetkisi elinde olmasına rağmen AKP’nin kentleri inşaat sermayesinin durmaksızın genişlemesi ve kar elde etmesi için depreme dayanıksız şekilde bıraktığının kanıtıdır.
“DEPREM VERGİLERİ SERMAYEYE AÇIK ÇEK OLARAK VERİLDİ”
“Deprem vergileri nerede” sorusuna “yola, köprülere harcandı”, “deprem vergileri depreme harcanmak zorunda değil” şeklinde yanıt veren hükümet yetkililerinin itirafları ile birlikte bugün açısından toplanan deprem vergilerinin bir kuruşunun dahi deprem hazırlığı için değil; sermayeyi zenginleştirmek için oluşturulan fonlar için kullanıldığını açık şekilde göstermektedir. Toplanan 83 milyar 621 milyon 940 liralık bütçe ile Türkiye genelinde depreme dayanıklı 800 bin konutun üretilebileceği gerçeği yapılan araştırmalara göre açıkça ortadayken; depreme ve halka ayrılması gereken bütçe, sermaye güçleri için bir emniyet supabı görevi görmüş ve halk hükümetin tercihi ile yıkıma mahkûm edilmiştir.
“BİLİM İNSANLARININ ÖNERİLERİ DİKKATE ALINMALI”
Bilim insanlarının önerileri dikkate alınmalı, kentsel dönüşüm rantsal dönüşüm olmaktan çıkarılarak halk için depreme dirençli konutlar yapılmalı, deprem toplanma alanları oluşturulmalı, acil ve hızlı müdahale için ekipmanlar ve ekipler hazırlanmalı, bir doğal afeti katliama çeviren politikalardan vazgeçilmelidir” ifadeleri kullanıldı.
Emek Parti Elazığ İl Örgütü, acilen yapılması gerekenler hakkında da çözüm önerilerini sundu.
İşte Emek Partisine göre olası bir doğal afette yapılması gerekenler…
“KOORDİNASYON ÇOK ÖNEMLİ”
“Deprem kuşağındaki tüm kentlerin yapı stokları denetlenerek, deprem koşullarına uymayan yapıların yıkımı ve iyileştirilmesi için üniversiteler, meslek örgütleri ve ilgili ulusal –uluslararası kurumlarla koordineli bir çalışma yürütülmelidir. Emekçilerin barınma hakkını ve kamusal haklarını ellerinden alan her türlü kentsel dönüşüm ve yenileme projesi iptal edilmelidir.
Yaşanacak olası afetlerde halkın güvenli bir şekilde afet bölgelerinden tahliye edilmesini, can ve mal güvenliğinin garanti altına alınmasını içeren ‘acil afet eylem planları’ halkın, emek ve meslek örgütlerinin katılımı ile birlikte acilen oluşturulmalıdır.
“SERMAYE GRUPLARINA AKITILAN PARA HALKA KULLANILSIN”
Deprem riski olan kentlerde halkın güvenli şekilde erişebileceği afet toplanma alanları ve yaşamsal ihtiyaçlar için gerekli depolama alanları oluşturulmalıdır. Afet toplanma alanlarının rant ve kâr uğruna şirketlere peşkeş çekilmesi durdurulmalıdır. Bugüne kadar toplanan deprem vergilerinin amacına uygun kullanılması ve sermaye gruplarına akıtılan miktarın halk için harcanması sağlanmalıdır.
Aksi takdirde depremlerdeki bütün kayıplar katliamdır, cinayettir. Depremi felakete dönüştüren yolsuzluk, kar ve rant düzenine karşı mücadele edelim” denildi.