Emperyalistlerin Büyük Yalanı: İnsan Hakları!
Memur-Sen'den Dünya İnsan Hakları Günü Mesajı: 'Adil ve Huzurlu Bir Dünya İçin Mücadelemizi Sürdürüyoruz'
Memur-Sen Elazığ İl Temsilcisi İbrahim Bahşi, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, insan haklarının ırk, renk, dil ayrımı olmaksızın herkesin doğuştan sahip olduğu temel değerler olduğunu vurguladı. İnsan onuruna yakışır bir yaşamın ancak hak ve hukuka riayetle mümkün olacağını belirten Bahşi, temel hak ve özgürlüklerin bütün insanlığın üzerinde mutabık kaldığı ortak medeniyet değerleri olduğunun altını çizdi. Bahşi, insan ilişkilerinin hak ve hukuk hassasiyetiyle düzenlendiği toplumların medeni toplumlar olarak anıldığını belirterek, “Medeniyeti insan varoluşunun zemini sayanlar, hak ve hukuka riayet etmek zorundadır” ifadelerini kullandı.
“Temel Haklar Beyannamesi Haksızlıkları Önlemekte Yetersiz Kaldı”
77 yıldır dünya barışını tesis etmek amacıyla kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin, küresel ölçekteki haksızlıkları önlemede yetersiz kaldığını söyleyen Bahşi, politik ve askeri destek bulan güçlerin katliamlara varan ihlallerini sürdürdüğünü belirtti. Bahşi, “İnsan ve medeniyet değerlerinden nasibini almamış kişi ve yapılar, siyasi ve ideolojik amaçlarına ulaşmak için baskı ve şiddetten geri durmuyor” dedi.
“Bazı Devletler Zulmü Politika Haline Getirdi”
Devletlerin varlık gerekçelerinin başında insan haklarını korumanın geldiğini hatırlatan Bahşi, ancak bazı ülkelerin bu sorumluluğu yerine getirmediğini ifade etti.
Gazze’de yaşanan vahşete dikkat çeken Bahşi, “Bazı devletler haklara önem vermeyi bir yana bırakmış, haksızlıkta yarışmayı ve zulümde ittifakı politika hâline getirmiştir. Küresel egemenlik savaşında iki yüzlü ve samimiyetsiz söylemlerle temel hak kavramını kötüye kullanmışlardır” dedi.
“Emperyalist Güçler İnsan Haklarını Yalana Dönüştürdü”
Bahşi, Filistin, Doğu Türkistan ve Sudan’da yaşanan hak ihlallerine, katliamlara ve soykırıma dikkat çekerek, emperyalist güçlerin insan hakları kavramını siyasi ve ekonomik çıkarları doğrultusunda kullandığını vurguladı. “Dünyanın mazlum coğrafyalarında, özellikle İslam topraklarında feryatlar arşı inletmektedir” dedi.
Batı dünyasının insan haklarını savunduğunu iddia ederken uygulamalarıyla bu söylemi çürüttüğünü belirten Bahşi, “Medeniyet olarak iflas etmişlerdir” ifadelerini kullandı.
“BM Çare Üretemiyor”
Bahşi, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere küresel barış ve hak örgütlerinin yaşanan zulümlere ya sessiz kaldığını ya da dolaylı olarak destek verdiğini söyleyerek, “BM, hakların ve barışın teminatı olma vasfını yerine getirememektedir. Adalet mekanizmaları zulme ortak olunca mazlumların mücadelesi daha da zorlaşıyor” dedi.
“Gazze'deki Direniş İnsan Onurunun Zaferidir”
Gazze’deki direnişin, insan onurunun teslim olmadığını gösteren eşsiz bir örnek olduğunu dile getiren Bahşi, bu direnişi “muhteşem bir zafer ve ilham kaynağı” olarak nitelendirdi.
“33 Yıldır Hak ve Özgürlük Mücadelesi Veriyoruz”
Açıklamasının sonunda Eğitim-Bir-Sen’in yıllardır sürdürdüğü hak ve özgürlük mücadelesine değinen Bahşi, “33 yıldır adalete dayalı bir dünyanın hayaliyle çalışıyoruz. Hiçbir zaman haksızlığa ortak olmadık, destek vermedik” dedi.
Bahşi, soykırım, zulüm, sömürü, açlık, şiddet, sürgün ve istismarın olmadığı, insan onuruna yakışan adil ve huzurlu bir dünya temennisiyle açıklamasını sonlandırdı.
Bakmadan Geçme