• Haberler
  • Genel
  • Prof. Dr. Esen Durmuş: Kırsal Konutlarda Kadınların Görüşü Belirleyici Oldu

Prof. Dr. Esen Durmuş: Kırsal Konutlarda Kadınların Görüşü Belirleyici Oldu

Afet sonrası kırsal konutların sürdürülebilirliğinin ele alındığı panelde, Prof. Dr. Esen Durmuş, kadınların görüşlerinin kırsal yaşamın memnuniyet ve uyum açısından belirleyici olduğunu söyledi.

Elazığ AFAD İl Müdürlüğü ev sahipliğinde düzenlenen “Afet sonrası kırsal alanların sürdürülebilirliği ve memnuniyet perspektifi” başlıklı panelde, afet sonrası kırsal yaşamın dönüşümü ve sürdürülebilirliği ele alındı. Elazığ AFAD İl Müdürlüğü’nün ev sahipliğinde gerçekleştirilen panele, AFAD Elazığ İl Müdürü Dr. Cafer Giyik, akademisyenler ve ilgili kurum temsilcileri katıldı.

Panelde Günışığı Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esen Durmuş, çalışmanın çıkış noktasının 24 Ocak 2020 Sivrice-Elazığ depremi sonrası kırsal alanlarda inşa edilen konutlar olduğunu belirtti.

AMACIMIZ BİRAZ DAHA KIRSAL ALANLARI ÖN PLANA ÇIKARMAK VE KIRSAL DİRENÇLİLİĞİ ARTIRMAKTI

Prof Dr. Esen Durmuş Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi, “Kırsalla uyumu var mı, kırsal yaşamın sürdürülebilirliğini sağlıyor mu?” sorularından yola çıkarak projeyi hayata geçirdiklerini ifade ederek, “ Çalışmayı, projeyi 24 Ocak Sivrice-Elazığ depreminden sonra, kırsal alanlarda konutlar yapılmaya başlandığında gözlemledik. “Kırsalla uyumu var mı, yok mu? Kırsal yaşantının sürdürülebilirliğini sağlıyor mu, sağlamıyor mu?” sorularından yola çıkarak bu projeyi düşündük. Afet sonrası kırsal alanlara baktığımızda, kırsalın dönüşümü ve değişimi ile birlikte kırsal alanın ihtiyaçlarının şehirsel alanlara göre afetlerden sonra daha fazla gözetildiğini gördük. Amacımız biraz daha kırsal alanları ön plana çıkarmak ve kırsal dirençliliği artırmaktı.”dedi

MEMNUNİYET DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ KRİTİK ÖNEMDEDİR
Sürdürülebilirlik ve memnuniyet kavramlarının birbirinden ayrı düşünülemeyeceğine dikkat çeken Prof. Dr. Durmuş,“ Sürdürülebilirlik ve memnuniyet kavramını birbirinden ayırmamak gerekiyor. Çünkü bugün açısından ele aldığımızda, özellikle ekonomi tarihinde kırsal yaşamın ve yaşam tarzının sürdürülebilir olması büyük önem taşıyor. Bu yalnızca bugünkü ihtiyaçlara cevap vermekle sınırlı değil; gelecekteki sakinlerin ihtiyaçlarına da cevap verebilmesi gerekiyor. Bu nedenle kırsal alanlarda sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için memnuniyet düzeyinin belirlenmesi kritik önemdedir.”diye konuştu.

SADECE AKADEMİK BİR ÇALIŞMA OLARAK ELE ALMADIK

Projenin sadece akademik bir çalışma olmadığını vurgulayan Prof Dr. Esen Durmuş “Bu çalışma klasik bir akademik proje mi yoksa karar vericilere doğrudan yol gösterir mi? Kesinlikle sadece akademik bir çalışma olarak ele almadık. Eğer öyle olsaydı, daha farklı bir formatta ilerlerdik; sadece makaleye, kitaba veya akademik sunumlara yönelik olurdu. Ancak biz bu projeyi doğrudan karar vericilere yön verecek bir çalışma olarak ele aldık. Çünkü farklı afet türlerinde, farklı dönemlerde çeşitli projelerin yapıldığını görüyoruz; fakat bunlar arasında bir birliktelik yok. Bu durum da belirsizlik oluşturuyor. Biz bu belirsizliğin giderilebilmesi için karar vericilere, halkın ihtiyaçlarının, toplumun beklentilerinin ve kırsalın gerçek ihtiyaçlarının bilinmesi gerektiğini göstermeye çalıştık. Aynı zamanda kırsal bilinçliliğin artması gerektiğini de ortaya koyduk.”dedi

KURUMLARLA BİRLİKTE BİR YOL HARİTASI OLUŞTURDUK

Projede en büyük paydaşların AFAD, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü ve köy muhtarları olduğunu belirten Prof. Dr. Durmuş, “Bu projede en büyük paydaşlarımız AFAD, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü ve yerelde muhtarlardır. Valilikten izin aldık ve köy muhtarlarıyla birlikte hareket ettik. Böylece Elazığ’daki karar verici konumdaki kurumlarla birlikte bir yol haritası oluşturduk.”dedi

GENÇ NÜFUSUN İSE DAHA AZ YER ALDIĞINI GÖZLEMLEDİK

Çalışmada konut tipleri, ekonomik faaliyetler, sosyolojik ve kültürel faktörler ile akrabalık ilişkilerinin ele alındığını belirten Prof Dr. Esen Durmuş Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi, “Çalışmayı farklı boyutlarda ele almak gerekiyor. Konut tipleri, ekonomik faaliyetler, sosyolojik ve kültürel faktörler, akrabalık ilişkileri gibi birçok unsur ortaya çıkıyor. Kırsalda genellikle yaşlı nüfusun kaldığını, genç nüfusun ise daha az yer aldığını gözlemledik. İnsanların yıllarca alıştıkları kültürü ve yaşam alanlarını terk etmeleri onlarda duygusal etkiler bırakıyor. Buna karşın yeni konutların temiz ve güvenli olması memnuniyet oluşturuyor. Ancak eski geniş aile yapısından çekirdek aile yapısına geçiş zorunluluğu, özellikle 2+1 konut tipleri nedeniyle bazı uyum sorunlarını da beraberinde getiriyor.”ifadelerini kullandı.

KADINLARIN GÖRÜŞLERİ ÇALIŞMAMIZDA BELİRLEYİCİ OLDU

Araştırmada kadınların görüşlerine özel önem verdiklerini söyleyen Prof Dr. Esen Durmuş Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi, “Görüşmelerimizde yalnızca aile reisleri ile değil, özellikle kadınlarla da konuştuk. Çünkü evin fiziki kullanımını en fazla deneyimleyen kadınlardır. Erkekler genel olarak “ev yeni” olduğu için memnunken, kadınlar temizlik, kullanım kolaylığı, su sızıntısı gibi detaylara daha çok dikkat ediyor. Bu nedenle kadınların görüşleri çalışmamızda belirleyici oldu.”dedi

AFAD İl Müdürü’nün çalıştayda yaptığı değerlendirmelere de değinen Prof Dr. Esen Durmuş Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi, “AFAD İl Müdürü de çalıştay sırasında şunu ifade etti: “Biz binaları yapıyoruz, fiziki yapıyı oluşturuyoruz; ancak bundan sonraki süreçte yalnızca fiziksel yapıyla değil, yerelin ihtiyaçlarını ve afetzedelerin beklentilerini de daha fazla dikkate alacağız.” Akademik verilerin kamu politikalarına yansıyabilmesi bu açıdan önemli. Sahada iyi niyet var, hızlı çalışmalar yapıldı fakat koordinasyon eksikliği olduğu da bir gerçek. Özellikle muhtarların zarar tespit süreçlerinde yeterince karşılık bulamadıklarını söylediği durumlar oldu. Burada sorun kurumdan çok süreçlerin koordinasyonuyla ilgilidir.”şeklinde konuştu.

AFET ÖNCESİ RİSK PLANLAMASI EN KRİTİK NOKTADIR

Prof Dr. Esen Durmuş Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi, “Planlama aşamasında hazırlıksız yakalandığımızı gördük. Deprem gibi afetler ani gelişen olaylar olduğu için öncesinde yeterli planlama yapamadık. Biz afet sonrası iyileştirme ve fiziki planlamada oldukça hızlıyız; ancak afet öncesi risk planlaması en kritik noktadır.”dedi

KIRSAL YAŞAMI BÜTÜN YÖNLERİYLE BİRLİKTE ELE ALMAKTIR

Prof Dr. Esen Durmuş Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi, kırsal yaşamın fiziki, sosyal, ekonomik ve kültürel boyutlarıyla birlikte ele alınması gerektiğini belirterek, “Afet öncesi planlamanın olmazsa olmazı, kırsal yaşamı bütün yönleriyle birlikte ele almaktır. Fiziki planlama, sosyal bilinçlilik, kırılganlık düzeyi, ekonomik yapı ve toplumsal yaşam bir arada değerlendirilmelidir. Sürdürülebilir ekonomik ve toplumsal yaşam devamlılığını sağlayacak bir yaklaşım en önemli gerekliliktir.”dedi

Mavi Haber Merkezi

Bakmadan Geçme