Çok uzak değil, daha 3 gün önce kendilerini köşemde öve öve bitirememiştim. Cevval demiştim, hayranı olabilirim demiştim, iş bitirici demiştim, ERK demiştim, Elazığ adına ümit var demiştim. Soracağımız sorulara cevap verirse hissiyatımız aynen devam edecek…
Yazımın altına da şerh bırakmıştım. Eleştiri hakkım saklı kalmak kaydı ile …
Kıymetli vekilimiz de sosyal medya hesabından “Eleştiriye açık, hakarete ve haddi aşan ifadeler ile yazılara karşıyız” diyerek yazımızdan dolayı bizlere teşekkür etmişti.
Bizim köşemizde kimseye hakaret olmaz, haddimizi de biliriz, gazeteci olarak da eleştiririz.
ŞİMDİ ESAS KONUYA GELELİM İSTERSENİZ!
Milletvekilimiz Nazırlı, Hakimiyet gazetesinin yaptığı bir habere karşılık “Sizi hınzırlar hemen istekte bulundunuz” diye sosyal medyasından gönderme yapmıştı.
Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti Başkanı Nafiz Koca, Milletvekili Nazırlı’ya cevap olarak “Hınzır domuz demek, siz bir gazeteciye domuz mu dediniz? yoksa hınzır kelimesinin domuz anlamına geldiğini bilmiyor musunuz” demişti.
Buna mukabil vekil Nazırlı ile Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti Başkanı Nafiz Koca “Hınzır” kelimesinin manasıyla alakalı polemiğe girdiler. Bunlar normal şeyler.
Arapçada “hınzır” domuz demek, Türkçede ise yaramaz çocuk ve türevleri anlamında kullanılıyor.
Vekil Nazırlı sosyal medya hesabından Nafiz Koca’ya cevap vererek “hınzır” kelimesini, Türkçede ki karşılığı olan “yaramaz veya haylaz” anlamında kullandığını, domuz anlamının ise eskimiş ve kullanılmayan anlam olduğunu söyledi.
Ben burada niyete bakarım, nihayetinde beyan esastır.
Bence buraya kadar her şey normal.
Asıl sıkıntı bu kısımdan sonra başlıyor.
Günışığı gazetesi Nazırlı’ ya atfen “Dedesi Ömrünü Kur’an’a vakfetmişti o, Kur’an Kavramına; Eskimiş” Dedi! diye başlık attı.
Karşılıklı Nazire yapmalar devam ediyordu.
Son olarak Milletvekili Nazırlı, Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti Başkanı Nafiz Koca ile ilgili öyle bir iddiada bulundu ki, yenilir yutulur cinsten iddialar değildi.
Benim için hınzır mınzır mevzuları, karşılıklı polemikler vs hiç ama hiç önemli değil. Zaten bu mevzulara da hiç müdahil olmadım.
Benim için önemli olan şey Elazığ milletvekilinin söylediği iddialar!
Neydi bu iddialar gelin hep birlikte hatırlayalım!
Vekil Nazırlı, Nafiz Koca’ya “Çatlasanız da patlasanız da size para vermeyeceğim, Çekin kiralık kaleminizi ailemin üzerinden” diye sosyal medyasından bombayı patlatıyordu.
Yukarıda yazdığım her şey inanın sizler konuya vakıf olun diye yazdığım şeyler. Benim için çok ta bir anlam ifade etmiyor. Asıl olan Vekil Nazırlı’nın bu iddiası. Ben bu noktadayım.
Koskoca bir vekil Elazığ’ın tozunu toprağını yutmuş 25 yıllık bir gazeteciye üstelik Basın ve Medya Cemiyeti Başkanına sosyal medya hesabından İFTİRA atar mı?
Nafiz Koca’nın Nazırlı’ya yazdığı her cümleyi satır satır okudum. Nazırlı’nın ailesine yapılmış hiçbir hakaret içeren cümleyle karşılaşmadım.
Şimdi burada Milletvekilimiz Nazırlı’ya sorularımız olacak. Kendisine yazılan her köşeye cevap veren vekilimiz, umarım bizim bu sorularımıza da cevap verir.
Aksi takdirde cevvalliğine eyvallah, iş bitiriciliğine eyvallah ama hayranlığımız gider ve biz kendisini iftiracı vekil olarak hafızalarımıza kazırız. Bu da muhtemelen Elazığ tarihinde ilk defa iftira atan vekil olarak kayıtlara geçer.
GELELİM SORULARIMIZA!
Sayın Nazırlı, Nafiz Koca sizden para istedi mi? Eğer para istediyse bunu ispat edebilir misiniz?
Sayın Nazırlı, Nafiz Koca’nın kiralık kalem olduğunu söylemişsiniz. Bunu ispat edebilir misiniz? Şayet Nafiz Koca’nın kalemi kiralık ise kim tarafından kiralandığını söyler misiniz?
Sayın Nazırlı, eğer bu iddialarınız doğru değilse veya ispat edemiyorsanız, bizlerde sizleri yarın bugün eleştirdiğimiz zaman bizler içinde aynı şeyleri söyleyecek misiniz?
Sayın Nazırlı eğer iddialarınızı ispat ederseniz, bizlerde basın mensubu olarak gereğini yapacağız. Buradan size Ahmet Paki Kaymaz sözü veriyorum. Sözümüze sahip olduğumuzu tüm Elazığ halkı çok iyi bilir.
Milletvekili; bir şehirde yaşayan halkın ahlak, kültür ve bilgi birikiminin ortalamasının üzerinde olan kişi demektir bana göre…
Çünkü o şehri her şeyi ile temsil eden kişidir.
Milletvekili dediğimiz kişi öyle heye yoha konuşmaz, altını doldurur, söyleyeceği sözlerin nereye varacağını bilir.
İftira atmak 7 büyük günahtan biri…
İftira ile ilgili nice ayetler var tüylerimizi ürperten.
Hatta bir Hadisi Şerifte “Bir kimse, bir mümin hakkında olmayan bir şey söylerse, iftiraya uğrayan kimse, onu affedinceye kadar, Allah'ü teâlâ onu Cehenneme sokar” diyor.
Nafiz Koca benim dostumdur. Her yerde ve şartta hukukuna sahip çıkarım, dürüstlüğünden de zerre şüphem yoktur. Ancak dürüstlük konusunda son derece hassas birisi olarak kendi hukukuma ve diğer gazeteci arkadaşlarımın hukukuna da sahip çıkarım.
Yıllardır aynı hikâyeyi dinlemekten, gına geldi. Basında parayla yazı yazanlar var…
Allah aşkına, kim bunlar?
Birileri isim verse de hepimiz töhmet altında kalmaktan kurtulsak. Eğer basınımızda böyle birileri varsa bu köşede ilk önce o ismin “kellesini alacağıma” Elazığ halkının önünde söz veriyorum.
Ama gelin görün ki genellemeler üzerinden yapılan ithamlarla hepimiz zarar görüyoruz.
Gazeteci biri hakkında iyi yazdı mı para yemiş! Eleştirdi mi para alamamış! Öylemi!
Bu yazıda amacımız hem tüm basın camiasının hukukuna sahip çıkmak, hem de aslında beklentimizin yüksek olduğu bir vekilimize basınımızın hassasiyetlerini hatırlatmaktır…
Maksat hasıl oldu diyelim…
Acaba çiçeği burnunda vekilimiz Nazırlı’ya nazar mı ettiler!