
ALİ TEKATAŞ ELAZIĞ'IN ŞANSI OLABİLİR Mİ?
Cahit Zirgüleli
Bazı insanlar bazı şehirlerin kaderini değiştiriyor.
Mesela Recep Tayyip Erdoğan. İstanbul belediye başkanı olmadan -gençler pek hatırlamaz- tabir caizse İstanbul’u pislik götürüyordu.
Erdoğan’ın Belediye başkanı olmasıyla birlikte İstanbul adeta çağ atladı. Ondan sonra gelen başkanlar, bu olumlu miras sayesinde İstanbul’u çok fazla seçim çalışması yapmadan kazanabildiler.
Mesela Melih Gökçek. Son dönemdeki olumsuzlukları saymazsak ilk başkanlık dönemlerindeki performansı sebebiyle Ankara’da başkanlık seçimlerini kazandı.
Mesela Yılmaz Büyükerşen. Anadolu Üniversitesinin başarılı rektörü iken Eskişehir’in belediye başkanı oldu. Ondan sonra Eskişehir silik bir Orta Anadolu şehrinden bugün herkesin gıpta ile izlediği, yaşamak istediği bir şehir durumuna geldi.
Yine gençler hatırlamaz, 80’li yıllarda Elazığ, Malatya ile at başı giden hatta birçok açıdan Malatya’dan çok önde bir şehirdi.
“Doğu’nun Parisi” olarak isimlendirilen Elazığ, Doğu Anadolu’da adeta bir Batı şehri havasında idi. Sonra Malatya’nın başına talih kuşu kondu. Başarılı bir bürokrat olan Turgut Özal önce müsteşar, sonra başbakan, sonra da cumhurbaşkanı oldu. Onun getirdiği vizyondan en fazla istifade eden şehir de doğal olarak kendi şehri Malatya oldu.
Bu süreçte Malatya her açıdan şahlandı. Biz Elazığ’da birbirimizle didişirken, nasıl devlet memuru oluruz, nasıl devletten çalışmadan bir şey alabiliriz diye tartışırken adamlar özel teşebbüsle bizi fersah fersah geçtiler.
Gerçi deprem onları da çok kötü etkiledi. (Bu arada depremden dolayı yaşadıkları sıkıntılardan dolayı tüm Malatyalı kardeşlerime geçmiş olsun diyor, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum.) Ama ben biliyorum ki deprem sürecini de çok kısa sürede atlatacaklardır.
Yani demem o ki iyi bir siyasetçi, doğru bir lider şehrin kaderini değiştiriyor. Elazığ ne yazık ki bu açıdan çok şanssız bir şehir.
Son 30 yıldır şehrin siyasetini takip ediyorum. Bizim Elazığ’da siyaset meydanı “şahsi egosunu tatmin etmek veya kendine siyasal bir ikbal edinmek” amacıyla siyasete soyunanlar resmi geçidine benziyor.
Ne bir vizyon, ne bir proje…
Bul yukarıdan bir torpil, az biraz da paran varsa ol milletvekili veya belediye başkanı. Sonra?
Sonrası iyilik güzellik!..
Şimdi yine bir kavşak noktasındayız. Takip edeceğimiz lider bizi ya bu kısır döngünün içinde döndürmeye devam edecek ya da yıllardır özlemini çektiğimiz yeni ufuklara götürecek.
Ya şehri yine belediyecilikle uzaktan yakından ilgisi olmayan biri yönetecek ya da işin ehli, bu konuda deneyim sahibi biri!..
Ben, Ali Tekataş Bey’in müktebesatıyla, vizyonuyla Elazığ’ı yeni ufuklara taşıyacağını düşünüyorum. Geçmişi ve yaptıkları bu konuda beni umutlandırıyor.
Umarım yanılmam!..