Cahit Zirgüleli

BEN ŞEHİD-İ BADEYİM

Cahit Zirgüleli

Tekrardan merhaba sevgili okuyucu!..

Uzun zamandır bilgisayarın başına geçip de bir iki satır yazmaya üşeniyorum. Memleketin durumu günden güne iç karartıcı bir hâl alıyor ondan mı desem, ya da ne bileyim üzerimdeki atalet mi desem, bilemiyorum.  

Hoş, memleketin gündemi de maaşallah!.. Gün geçmiyor ki ulaaaa bu da mı olmuş, demeyeceğimiz bir vakayla karşılaşmayalım. Her ne kadar şehrimizin namdar gazetecileri Cengiz Bey’le Paki Bey her hafta Mavi TV Youtube kanalından şehrin ve dahi memleketin ahvalini pek güzel yorumluyorlar – mutlaka izlemenizi tavsiye ederim- ama ben de memleketin ahval ve şeraiti üzerine bir iki kelam etmeyi kendime bir vazife görüyorum. (Bu kalubeladan kalma kelimeler nerden geliyor klavyenin ucuna anlayamıyorum!.. Belki de attığım başlıktan dolayıdır.)

Neyse ben sadede geleyim. Duymuş veya görmüşsünüzdür memleketin bir numaralı ana muhalefet partisinin genel başkanı elinde rakı kadehiyle rahmetli Kamer Genç’in mezarı başında erzıendam eylediler. Sonra da böyle de olur mu, mezar ziyareti de böyle yapılır mı diye bir sürü eleştiren oldu. Zavallı Özgür Bey kendini savunamadı bir türlü. Efenim o zamanlar genel başkan değillerdi bu sebepten bu sayılmaz mealinde bir parti açıklamasının ardına sığınıldı.  

Ben ise bu rakılı kutlamayı pardon anmayı başka bir açıdan değerlendirmek isterim. Bizim Elazığ’ımızın meşhur bir “Harput Divanı” vardır. Şiir Rif'at Dede'nin "eyleyin" redifli gazeli. Bu gazel, Harput yöresinde "Harput Divanı" adıyla bilinmekte ve divan makamında okunmaktadır.

Şiir baştan sona tasavvufi bakış açısının alegorik bir anlatımı durumunda. Ama Özgür Bey’in savunması için çok güçlü argümanlar içeriyor. Bakın şu sözlere bir kere:  

Ben şehîd-i bâdeyim dostlar demim yâd eyleyin

Türbemi mey-hâne enkâzıyla bünyâd eyleyin

Gaslolunmaz ma ile gerçi şehidan-ı vega

Yıkayın meyle beni bir mezheb icad eyleyin  

Türbeme kandîl içün bir köhne sâgar vakf edin

Şu'le-i nâr-ı 'arakla rûhumu şâd eyleyin

Günümüz Türkçesiyle yukarıdaki kısmı mealen şöyle çevirebiliriz: Ben içki şehidiyim dostlar benim türbemi bir meyhane enkazıyla inşa edin. Gerçi şehidler su ile yıkanmaz ama siz beni içkiyle yıkayıp yeni bir mezhep icat edin. Türbeme kandil için bir köhne kadehi vakfedin. Rakı ateşinin şulesiyle ruhumu şad eyleyin.  

Yani demem o ki Özgür Bey siz bu halden anlamazlara kendinizi açıklamaya boşuna gayret etmeyin. Biz Rifat Dede’nin torunları Elazığlılar sizi pek iyi anlıyoruz.  

Asgari ücretin kuş kadar kaldığı, emeklilerin bindiği beleş otobüsün bile göze battığı bir dönemde memleketin gündemini bu tarzdan hoşluklarla renklendirmenizi gözlerimiz yaşararak izliyor, başarılarınızın devamını diliyoruz.  

Ha unutmadan bu şiirin son kısmında “Gitdi Rif'at perr açıp ardınca feryâd eyleyin!..” diyor Rifat Dede.  

Siz de bu hoşlukları yaparken sandıkta iktidarın perr açıp gitmesine feryad eylemeyin!..  

Cahit Bey, şair burada ne demek istedi diye soran olursa her şeyi de benden beklemeyin!..

Yazarın Diğer Yazıları