
HERKESİN BİLDİĞİ SIR DEĞİLDİR
Cahit Zirgüleli
Başlık aslında “İki kişinin bildiği sır değildir.” şeklinde ve bundan yaklaşık olarak 20 yıl önce çekirdeğini Elazığlıların oluşturduğu bir dizinin çok bilinen bir repliği.
Doğru söyleyin bu cümleyi okur okumaz zihninizde “Kurtlar Vadisi”nin ikonik müziği çalmaya başlamadı mı? Klavyenin başına geçip, yazıya başlar başlamaz zihnimde bu müzik çalmaya başladı çünkü.
Çakır, Polat, Memati, Karahanlı, Testere Necmi, Güllü Erhan gibi her biri başlı başına başrol olabilecek birçok karakteri hayatımıza hiç çıkmamacasına soktu bu dizi.
Kurtlar Vadisi, 15 Ocak 2003 tarihinde "Bu bir mafya dizisidir." sloganıyla yayımlanmaya başlamış. Zaman içinde farklı kanallarda farklı konseptlerle 2016 yılına kadar devam etmiş. Bu yakınlarda bir kanalda tekrar yayınlanacağına dair haberler çıkıyor.
Hayırlısı diyelim.
Fakat yazımızın konusu bu televizyon dizisi değil. Herkesin sebebini bildiği bir sır olan ve son günlerde tüm ülkede ama özellikle Elazığ’da “Kurtlar Vadisi” dizisini aratmayan mafyatik şiddet olayları. Gün geçmiyor ki Elazığ’da bir silahlı kavga, cinayet, yaralama olayı meydana gelmesin.
Çoğu insan bunu nüfusun artması ile izah ediyor. Fakat nüfus verilerine baktığımızda 2010 yılından bugüne sadece 50 bin kişilik bir artış söz konusu nüfusta. Öyleyse ne değişti de bu tür olaylar şehrimizde hızla artıyor. Bunun altında yatan sosyolojik sebepler neler?
Sizin görüşünüz nedir, bilmem ama bence bunun altında yatan en önemli sebep bu türden mafyatik figürlerin toplumsal hayatta gittikçe daha fazla meşru görülmesi, toplumsal hayatın her alanında kabul görmesi. Çevresinde bu türden ilişkileriyle bilinen insanların devletin bürokratlarıyla, siyasilerle kanka derecesinde yakın, birbirleriyle kol kola olması.
İkinci önemli sebep ise ülkemizdeki adalet sistemi. Ülkede adam yaralama, dövme, hakaret gibi suçların cezası yok denecek kadar az. Hatta bu türden suç işleyenler neredeyse ödüllendirilecek. Karakola gidip ifade vermek, sabıka almak övünç vesilesi olmuş durumda. Mesela bizim gençliğimizde Numune Karakolu’nun adını duyanların bacakları titrerdi. Şimdi suçlular karakola zafer kazanmış bir komutan edasıyla teşrif ediyorlar!..
Bir diğer önemli sebep toplumsal dinamiklerin hızla çözülmesi. Bugün artık paranızın olması bu parayı nerden ve nasıl kazandığınızdan daha önemli. Maddi gücü olana her şeyi meşru görme anlayışı, herkeste kısa yoldan ve hızla köşeyi dönme isteğini kamçılıyor. Lüks bir hayatı ne pahasına olursa olsun yaşama arzusu; şerefiyle, alnının teriyle, bileğinin hakkıyla yaşama arzusunu mağlup etmiş durumda.
Şehirde son bir haftada yoğunlaşan asayiş uygulamaları bu sorunun çözümünde geç kalınmış ama önemli bir adım. Fakat bu uygulamalar bataklığı kurutmak yerine sivrisinekleri öldürmeye benziyor. Toplumsal düzeni tehdit eden bu sorunu çözmek için yetkililerin bu durumu yaratan sebepler üzerinde düşünmeleri, bu noktalarda tedbir almaları gerekiyor.
Sözü tekrar “Kurtlar Vadisi”ne getireyim ve bu konuda raconu keseyim:
“Sorunu düşünmeyen kahraman olamaz!..”