ALDATMAK
Cengiz Gülaç
“Aldatmak” denilince aklınıza ilk ne geliyor?
Biliyorum, pek çoğumuz aldatmak denilince sanki beynimizin her bir lobu libido kazanında değilmiş gibi davransak da aklımıza ilk gelen şey “Karı veya kocadan birisinin eşine sadakatsizlik etmesi, ihanet etmesi” olacaktır.
Ama bu anlam Türk Dil Kurumu’na göre aldatmak fiilinin toplamda sekiz anlamının yedincisi olarak sözlükte yer alıyor.
Gerçi kurumdaki dil bilimciler bir zamanların çok ünlü olan dizisi “Bir İstanbul Masalı”nı izleselerdi aldatmak fiilini sözlükte sadakatsizlik veya ihanet olarak eminim hiç kullanmazlardı.
Mehmet Aslantuğ’un gündelik hayatta oynadığı ve de adını Mehmet Aslantuğ koduğu o zorlama, samimiyetsiz, yapmacık duygusal erkek rolünün aynısını bir dizi kahramanı olarak sergilediği efsane sahneyi hatırlıyor musunuz?
Evinde bir kadınla eşi tarafından yakalanan Mehmet Aslantuğ gözlerini kısıp, sesini titreterek konuşuyor ve eşiyle şu diyalog yaşanıyor:
-Seni bizim evde, bizim yatağımızda başka bir kadınla beraber gördüm!
-Ve seni aldattığımı düşündün öyle mi?
Eşi tarafından basılan Şener Şen’in don atlet katına “Yaz kızım! 200 torba çimento, 20 kamyon kum…” dediğini bu ülke beyaz perdede görmüştü! O bir komedi filmiydi…
Aynı ülke Cem Yılmaz’ın zamparanın basılma anını anlattığı oyunu izlemişti. O bir mizah gösterisiydi…
“Ve seni aldattığımı düşündün öyle mi?”
Sakın bu cevaba yüzsüzlük, pişkinlik falan demeyin. Bence libidoyla vaftiz edilmiş bir ahlakın sergilenmiş en mükemmel zekâ örneğidir!
Bu repliği yazan arkadaşın çocukluğuna inme imkânımız olsaydı kim bilir muhteremde “hepimizi” tiksindirecek daha ne cevherler çıkardı!
Kabul ediyorum, “hepimiz” biraz abartılı oldu!
*****
Aldatmanın yataktan uzak olan anlamlarına baktığımızda eminim hepinizin bir “aldatılma” hikâyesi vardır.
Aldatma hikâyesi deyip canınızı sıkmadığımın farkındasınızdır!
Zira ben bu ahir ömrümde sayısız aldatılma hikâyesi dinlemişken henüz daha bir tane bile aldatma hikâyesi dinlemedim!
Yine tahmin ettiğiniz üzere aldatmanın yataktan uzak olan anlamından bahsediyorum!
Aldatmak fiilinin birçok anlamı var. Hepsini yazmaya gerek yok. Ancak bir tanesini hatırlatmak istiyorum…
“Birine verilen sözü tutmamak.”
Birden bire büyüklerimizin nasihatleri aklıma geldi.
“Söz namustur!”
Namus…
Ahlak kurallarına ve toplumsal değerlere bağlılık; iffet. Doğruluk, dürüstlük…
Gelin hep birlikte samimi olalım. Nasıl olsa kimse bilmeyecek.
Hayatımızda kaç kişiye, kaç defa verdiğimiz sözü tutmadık? Kaç kişiyi aldattık?
Sözün namusunu kaç defa kirlettik?..
*****
“Ve seni aldattığımı düşündün öyle mi?”
Acaba ne yapıyorlardı?
Diziyi izlemediğim için bilmiyorum.
Bildiğim…
Sonra Mehmet Aslantuğ hep aynı rolü oynadı. Ekran önünde, ekran arkasında. Gündelik hayatında, sanatında, TİP’te…
*****
-Bana söz vermiştin.
-Cengiz, sana verdiğim sözü tutmadığım için seni aldattığımı düşündün öyle mi?
-Bir Roma atasözü der ki, öküzler boynuzlarından, insanlar sözlerinden asılır!
-Öküz derken!
-Boş ver. Şimdi ben söz namustur diyeceğim, zekânın iffeti bunu da anlamaya yetmez!
-Anladım, Mamoş Gakko’nun hanımı İffet Teyzeden bahsediyorsun!..
