
DİLAN POLAT ELAZIĞ'DA SİYASETE GİRSEYDİ!
Cengiz Gülaç
Dilan ve Engin Polat çifti bana bir şey öğretti.
“Bu ülkede çalacaksan görgüsüzlük yapmayacaksın!”
Gösterişten, şatafattan, lüksten rahatsız oluyoruz demek istemedim. Hatta ve hatta tadında/kıvamında bir “sonradan görmeliğe” bile sempati duyduğumuz bir gerçek.
Allah aşkına, haksızsam lütfen söyleyin…
Kaç yaşındaysanız, siz hayatınız boyunca serveti şaibeli, en azından şüpheli olan bir tek kişinin toplumda ayıplandığını, dışlandığını gördünüz mü?
Böylesi kişilere siz bir tepki gösterdiniz mi?
Ben mi?
Şu an konu ben değilim. Farkındaysanız yapmadığım şeylerle toplumu suçlayıp ahlak vaz ediyorum!
Çünkü sizler de benim gibi ahlaklı insanlardan değil, ahlakçılık yapan insanlardan haz ediyorsunuz!
Kendinde olmayan ahlakı satmak mühim tabi!..
Her biri birer Dilan Polat olmak isteyen insanların hayali, hevesi ve ilgisi sayesinde Polat ailesi hayatımıza girmedi mi?
Dilan Polat görgüsüzlüğünü insanların gözüne sokmasaydı şaibeli servetini kim merak edecekti?
Gelin, haram ve helal konusunda kaygısı olmayan Dilan Polat giller gibi olmaya çalışanlara hızlandırılmış bir kurs vereyim!
Bir şekilde parayı buldunuz diyelim…
Dediğim gibi kaynağı önemli değil. Artık çok paranız var…
Elinizi korkak alıştırmayın. Rahat olun. Lüks yaşayın ama asla görgüsüzlük yapıp şatafatınızı insanların gözüne sokmayın.
Sık sık istihdamdan bahsedin…
Bakın burası gerçekten çok önemli. İstihdam sağlıyorum, bilmem kaç insana ekmek veriyorum diye anlatın.
Çünkü artık kimse rızkı Allah’ın verdiğine, kulun vesile olduğuna inanmıyor. Bunu anlamak için dilin ne dediğine bakmayın. İnanmak, iman etmek demek değildir.
“Ey iman edenler, iman ediniz!”
Neyse…
Türkiye’nin kadim olan “Çalıyor ama çalışıyor” şiarının yerini artık kutsal “İstihdam sağlıyor” argümanı almış durumda!
Masanızdaki kırıntıları, hayırsever insan rolünün gereği, size kutsal inek gibi tapınanlara dağıtın!
Hem istihdam sağlıyorsunuz hem de hayırsever abla, abi oldunuz.
Çok çaldıysanız medya sahibi olun, az çaldıysanız medya maymunlarının ağzına fındık atıp başlarını arada bir okşayarak besleyin!
Ee bunları yaptıktan sonra, servetinizdeki şaibeyi sorgulamaya cesaret edecek birileri çıktığında size sahip çıkacak çapsız siyasetçiyi pazarda bile bulursunuz dememe gerek yok sanırım!
Ve artık siz toplumsal dokunulmazlığı olan kutsal bir figürsünüz!
*****
Gelelim Elazığ’a…
Allah peygamber aşkına, soracağım soruya vicdanlı bir şekilde cevap verin.
Dilan Polat söylediklerimi yapsaydı ve mesela gelip Elazığ’da siyasete girseydi… Parti ismi verirsek yanlış anlaşılır.
Bağımsız aday olsaydı, kaç oy alırdı?
Efendim! Duyamadım…
Kaç bin dediniz?
*****
“-Elaaazzııığğğ, Dilaaannlaaaa guurruuuurr duuuyuuyoorrrr!
-Hele bahan söleyin, Dilan’dan başka bu şeherde kim istihdam sağli?
-Ablaaaaaaaaa!”
Senin ben o bıyıklarının her bir telini!..