KİTAP YÜKLÜ MERKEPLER
Cengiz Gülaç
Bilgisayarımın ekranında bir fotoğraf var ve ben Cum’a Suresi’nin 5. ayetini düşünüyorum…
Hangi bilimsel çalışmasıyla şöhret olduğunu bilmediğimiz ama bilmem hangi hangi bilim akademilerine üye olduğu için hepimizi cehaletle suçlayan, kendi dışkısının gurmesi olan Prof. Celal
Şengör’ün bir fotoğrafına bakıyorum…
Mustafa Kemal’in rahmetli annesi Zübeyde Hanım adına yapılan anıtın önünde duruyor Celal Şengör.
Diz çökmüş!
Hoca tanıdık olmasa, mekân, giysiler günümüz olmasa zannederseniz ki Antik Mısır’da firavunun selamlandığı bir an resmedilmiş!
Peki, Şengör neden diz çökmüş?
İzmir Karşıyaka Belediyesi’nin bir etkinliğinde konuşmacı olan Şengör, bir kız öğrencisine tacizde bulunduğu iddiasıyla kadınlar tarafından protesto edilmiş. Bunun üzerine Şengör koşmuş
Zübeyde Hanım’ın anıtına Atatürk’e olana sadakat yeminini etmeye!
İstediğiniz kadar Batılı nutukları atın, bilim de bilim deyin. En nihayetinde insan aslına rücu eder. Şark kurnazlığı dediğimiz şey tam da budur işte!..
Tacizle mi suçlanıyorsun?
Patlat bir Kemalizm sadakati, her şey unutulsun!
Ülkemizde bir güruh var. Her gün insanlara cahil diyen, inançlara, kültürlere, farklılıklara hakaret eden bu insanların dininin adı bilim olmuş.
Bugünün dünyasının ihtiyacı olan şeyin bilim mi yoksa “Adalet” mi olduğunu hiç düşünmezler.
Tek bir gün bu güruhun İsrail’in terörünü konuştuğunu gördünüz mü?
Bir buçuk milyon Iraklı öldürülüp, on binlerce kadına tecavüz edildiğinde aralarında tek kelime eden oldu mu?
Afrika, Afganistan, Bosna, Karabağ ve daha onlarca katliamda neredeydi bu bilim tanrısının çocukları?
Gazze’de binlerce çocuk öldü, ölüyor…
Kurdukları en sert cümle şu değil mi:
“Dünyada en çok Nobel alan millettir Yahudiler. İsrail devletiyle bunları ayırmak lazım tabi!”
Neyi, niye ayırt edelim?
Tam 75 yıldır her hükümet döneminde Filistin’de insanlar ölüyor. Bugün suçu Netanyahu denen teröriste atarak 75 yılın kanını temizleyemezsiniz.
Ama pardon! Doğru ya, en çok Nobel’i onlar alıyor!
Ne yapalım peki?
Batı buzdolabını icat ettiği için soğuk su içiyoruz diye çocukların ölümüne tamam mı diyelim?
Bilim, teknoloji diye tapındığınız kavramlar dünyaya huzuru, adaleti getirdi mi?
*****
Neyse, biz Celal gillere dönelim…
Fatih Altaylı Habertürk’ten şutlanınca Youtube’da kendisine bir kanal açtı. Cumhuriyetin 100. Yılına özel programlar yapmış. Pazar günü Prof. Celal Şengör ve Prof. Ahmet Arslan Altaylı’ya konuk olmuş.
Mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum…
Konu Cumhuriyet ve 100. yıl.
İçerik tamamen ateizm propagandası.
Beyler, biz bilime karşı değiliz.
Bizler, bilim adına kutsanan ateizm propagandasına karşıyız.
*****
Celal’i rahmetli Zübeyde Hanım’ın önünde diz çökerken görünce düşünmeye başladım…
Acaba bu seküler dinin ayinlerinde bilmediğimiz ritüeller var mı?
Ne bileyim, acaba öncesinde abdeste benzer bir şeyler alıyorlar mı?
Abdest mi?
………….!
Tamam, abdest yobazın örneklemesi olsun! Ayinlerinde ritüel örneği bulamadığımın farkındayım.
Acaba tapınma sonunda ikram oluyor mu?
Misal Celal daha önce kendi dışkısını yemişti!
Hani belki ayin sonunda!..
Ben en iyisi bu kısmı atlayayım...
Düşünmeye devam edince aklıma Sahabeler geldi. Mesela onlar asla Hz. Peygamberin huzurunda bile diz çökmemişler.
Evet, bilgisayarımın ekranında bir fotoğraf var ve ben Cum’a Suresi’nin 5. ayetini düşünüyorum…
Celal Şengör diz çökmüş!
Aklımdan kitap yüklü merkepler gitmiyor!..