SALÇALI KÖFTE/ KEMALİZM/ SUCUK/ EŞEK!
Cengiz Gülaç
Türkiye’de herhangi bir olayda seküler dinin müritleri muhafazakârları dövmek istediğinde en çok duyduğumuz cümlelerden birisi şu olmuştur:
“Acaba Atatürk hayatta olsaydı ne derdi?”
Kadere/kedere bakın ki bu sefer bu cümle ibretlik bir olayda aklıma geldi…
Geçtiğimiz hafta Elazığ’da 6. Geleneksel Salçalı Köfte ve Gastronomi Festivali düzenlendi. Festival kapsamında düzenlenen konserde CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol konuşmasında “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye slogan atmış.
Tesadüfe veya ironiye bakın ki, aynı gün, başka bir yerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel konuşma yaparken “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye slogan atan bir vatandaşı önce fırçalamış, sonra da bu şahsı alın buradan demiş.
Ben Gürsel Beyin yerinde olsam Özgür Beyin olduğu yerde bu sloganı atmam! Hele hele Sırrı Sakık’ın olduğu yerde zinhar ağzımı bile açmam!
Neyse, konumuza dönelim…
Salçalı Köfte ve Atatürk!
Acaba nasıl bir çağrışım yaptı?
İnsanlar ekonomik sıkıntılardan bunalmışken ücretsiz bir konserde kafa dağıtmaya, sıkıntılarını unutmaya çalışırken festivali yapanlar siyasetçilere neden mikrofon verir?
Hadi mikrofonu verenler siyasetçi nutkunu çok seviyor diyelim, mikrofon verilen siyasetçi neden “Arkadaşlar gerek yok. İnsanlar zaten siyasetten yoruldu. Konuşma yapmayacağım.” demez?
Hadi siyasetçilerimiz mikrofon büyüsünü ret edemediler, Mustafa Kemal’le salçalı köfteyi nasıl ve neden bir araya getirirler?
Ayrıca tüm siyasilerden bir ricam olacak…
Lütfen ama lütfen konu ne olursa olsun şu Elazığlıya milliyetçilik, vatanseverlik üzerinden gaz vermeyin!
Çünkü yiyoruz!
Hep yedik!
Bu arada yeri gelmişken, kendisini milliyetçi ve/veya Atatürkçü olarak tanımlayan arkadaşlara küçük bir dost tavsiyesinde bulunayım…
“Devletçilik” kavramının ne anlama geldiğini hiçbiriniz bilmiyorsunuz. 6 Ok’tan biri olan Devletçilik “karma ekonomi” anlamına gelir.
Vatanseverlik, Atatürkçülük nutukları atarken devletçiyim diyerek düştüğünüz trajikomik hali sırf vatansever ve Atatürkçü olanlar bilmiyor diye herkesin bilmediğini düşünmeyin!
Benim gibi kavramlara takıntılı olanlar bıyık altından sizlere gülüyor, bilin istedim!
Evet, Atatürk ve salçalı köfte!..
Sevgili vekilimiz salçalı köfteden Kemalizm’in kelime-i şehadetine gidince benim aklıma böyle yüce sloganlar gelmese de, salçalı köfte bana Kayseri’deki sucuk partisini hatırlattı!
İzlediniz mi, bilmiyorum. AK Partili vekiller Kayseri’de sucuk partisi yapmış. Mangalı yelleyen amcaların görüntüsünü görünce aklıma geçen sene Meclis bahçesindeki mangal partisi ve sonrasındaki eleştiriler geldi…
Millet açken sucuk partisi yapılır mı, demeyeceğim.
Diyeceğim şu…
Allah peygamber aşkına!
Hadi millet ekonomik sıkıntılarla inim inim inlerken yaptığınızın siyasi sonuçlarını muhakeme edecek zeka sizde yok diyelim!
Hadi yaptığınızın yanlış olmadığını düşünüyorsunuz diyelim…
Yahu daha bir yıl önce aynı konuda millet iktidarınızın üzerinizden tank gibi geçmedi mi?
Yahu daha üç vakit önce bir vekil bilmem nerede ıstakoz yedi diye haftalarca partiniz linç edilmedi mi?
Eşek bile aynı çukura iki kere düşmez desem, atasözündeki mecazı anlamayıp sizlere hakaret ettiğimi düşünebilirsiniz, ki hissettirdiğiniz zeka mecazı anlamaya müsait değil, hadi böyle demeyeyim!
Eşek bile aynı mangalı iki kere yese eşeğe derler ki, bak eşek kardeş sürekli mangal partisi doğru değil arada bir de çiğköfte partisi ver, kuzu çevir falan! (Vallahi bu cümlede doğrudan muhatabım eşektir ve dahi amacım eşeğin çukurla anılmayıp, bu sözümün ileriki nesillere atasözü olarak aktarılması niyetidir!)
Evet…
Salçalı köfte ve Kemalizm!
Sucuk partisi ve eşeğin çukurla imtihanı!
Yazının başında sormuştum ya, “Acaba Atatürk hayatta olsaydı ne derdi?” diye…
Atatürk rahmetli olduğu için tahminlerde bulunabilirim ama gerçekte acaba ne derdi, bilemem ama bildiğim Cumhurbaşkanı sucukçuları!..
*****
-Arkadaşlar ne yapıyorsunuz böyle?
-Çukurdan atlıyoruz.
-Sebep?
-Vallahi Sayın Cumhurbaşkanımız ceza verdi.
-İyi de neden?
-Sucuk yüzünden!
-Allah Allah! Peki kaç kere atlayacaksınız?
-Sayı yok. Cumhurbaşkanımız düşmemeyi becerene kadar dedi!
-Peki kaçtasınız?
-372 oldu!
-Sucuk ve çukur! Çok ilginç.
-Sucuk demişken sayın vekilim, sizin Elazığ’ın neyi meşhur?
-Mustafa Kemal’in askerleriyiz!
-O ne yaw!
-Şey pardon. Salçalı köftesi meşhur. Niye bilmiyorum, salçalı köfte deyince kendimi tutamıyorum ve slogan atıyorum! Neyse, hadi size kolay gelsin…
-Beyler lütfen sırayı bozmayın! Bak bak, ahhhhh! Ayıp ama. Sizin yüzünüzden yine düştüm!