
VALİ BEY HAKLI MI?
Cengiz Gülaç
Cumartesi günü Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları göreve geldiği günden beri yaptığı hizmetleri bir programda anlattı. Yerel kanallarımız programı canlı verdi.
Program daveti gazetemize isme özel geldiği için katılmayacağımı söylediğim sevgili dostum Paki durumu muhataplarına iletince nezaketen davet edilmiştim.
Gerçi son yıllarda AK Parti’nin hiçbir toplantısına davet edilmediğim için benim açımdan çok fazla ciddiye alınacak bir durum yok.
Neyse, eminim çoğunuz programı izlemişsinizdir…
Başkan Şerifoğulları hizmetlerinin sunumunu yaptıktan sonra sıra geldi protokol konuşmalarına. AK Parti il başkanıyla vekillerin konuşmasından sonra valimiz Ömer Toroman konuşmasını yaptı.
Vali beyin konuşmasının bir bölümünü hep birlikte düşünelim istedim…
Vali bey özetle, Elazığ’ın geliştiğini vurguladıktan sonra Elazığ’ı uzun yıllar önce görmüş birisinin Elazığ’a geldiğinde çok şaşırdığını, ilk defa gelenlerin ise
Elazığ’ı çok beğendiğini anlattı ve bazen içinde yaşarken şehrin gelişimini algılayamadığımızı söyledi.
Doğrusunu söylemek gerekirse valimizle aynı fikirdeyim.
Elazığ gelişiyor, değişiyor…
Betonu medeniyet zannedenler için şehrin geliştiği muhakkak ancak gelişimi insan kalitesinin artması, kültürün korunması ve de zenginleşmesi olarak algılayacaksak orada ciddi bir sorun var.
Siyasileri eleştirmek ata sporumuz, onu anladık.
Gerçi uzun yıllardır siyasetten, sivil topluma, bürokrasiden sermaye yapısına baktığımızda şehrin vitrininden utanmamak mümkün değil ama siyaset kurumunu tek başına suçlamak sanki biraz haksızlık gibi geliyor bana.
Sayın valim, son 10 yılı, 20 bir tarafa bırakalım…
Elazığ’a vali olarak atandığınızdan beri bu şehrin kültürüne, sanatına katkı sayılabilecek tek bir şey hatırlıyor musunuz?
Dünya hakkında fikri olanı bulmak hayal, ülke meselelerinde derli toplu bir vizonu olanı aramak abartılı olur!
Bu şehir için bir tek farklı ses, zihin gördünüz mü?
Peki bu şehir için fark yaratacak birisinin kıymet gördüğünü gördünüz mü?
Hadi bizim böyle bir derdimiz yok, böyle birilerini bulmak adına sizin bir çabanız oldu mu?
O zaman değişmek, gelişmek dediğimiz nedir?
Sanatıyla övünen bir iliz ya, koskoca bir yılı bitirmek üzereyiz. 2023 yılı içinde sadece sanat eseri olarak Emrah Güllü’nün Şahin Bey için bestelediği şarkıyı mı sayalım mesela?
Her geçen gün ölen şehir kültürünün yerini kent olma heveslisi taşra lakırdıları alırken neyimizin geliştiğini söyleyeceğiz?
Sayın Valim,
Gün gelecek, gideceksiniz. Gönüllerde hoş bir seda bırakacağınıza inanıyorum.
Ama biz burada yaşamaya devam edeceğiz.
Bugüne kadar şehre çok vali, belediye başkanı, milletvekili geldi…
Bundan sonra da gelmeye devam edecek.
Mesele makam sahibi olmakta değil, mesele makam gittikten sonra hatırlanmakta. 10 yıl sonra, 20 yıl sonra…
En güzeli de öldükten sonra…
Gelelim bizlere…
Hiç öyle kusura bakmayacağız. Bütün suç bizde.
Atalarımız yüzlerce yıl bu şehrin o kadim ve asil kültürüne sahip çıktı. Korkarım ki bizden sonrasına bırakacak bir değerimiz kalmayacak…
Çünkü güzel olanın yanında olmayı unuttuk.
Evet Sayın Valim,
Şehrin betonları gelişiyor ama güzellikleri tükeniyor…