İLİÇ, SİYANÜR, DEPREM, ÇEVRE VE ÇİMENTO FABRİKASI

Erzincan İliç’teki maden faciası geçen haftanın en önemli konusuydu. Allah ölenlere rahmet, yakınlarına da sabırlar versin. 

Çevre duyarlığı bana göre muhafazakâr sağ camianın en zayıf olduğu konuların başında geliyor. Çevre sorunlarında tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bayrağı genellikle sol düşünceye sahip insanlar taşıyor.

Muhafazakâr sağ düşünceye sahip insanlar için çevre sorunları ve bu sorunlardan kaynaklanan can kayıpları; kaderin bir cilvesi, Hakk’ın bir takdiri. 

Meseleye bu açıdan bakıldığında ortada bir sorumluluğun olmaması da gayet doğal. Bu nedenle bu türden çevre kaynaklı can kayıplarında mukadderata boyun eğmek, bütün olanları olgunlukla karşılamak doğal bir refleks olarak görülüyor. Mesela Soma maden faciasında sorumlu biri bulundu mu? Şu anda hapiste olan kaç kişi var? 

Daha yakın zamanda 11 ili etkileyen bir deprem afeti yaşadık. İstifa eden, sorumlu tutulan bir devlet görevlisi var mı? Evet, mahkemelerde bazı kişiler yargılanıyor. Ama eminim ki bunlar da bir zaman sonra unutulacak ölen öldüğüyle, kalan acılarıyla baş başa kalacak. Baştan söyledim muhafazakâr sağ dünya görüşünün çevre sorunları ve bunlardan kaynaklanan kayıplara bakış açısı sorunlu. 

Ülke genelinde durum bu da Elazığ’da farklı mı? 

Elazığ’da bir çevre bilincinden bahsetmek mümkün mü?

Daha yakın ve bildik bir örnek vermek gerekirse Kesrik’te bulunan Elazığ Çimento Fabrikası.  

Yıl olmuş 2024, millet de biz de aya adam gönderiyoruz. Bu uzay çağında hele bir ulaşmak istediğimiz muasır medeniyetler seviyesindeki ülkelere bakın. İçinde çimento fabrikasının bulunduğu kaç tane şehir bulacaksınız? 

Şu kadar siyasi, Elazığ’a hizmet aşkıyla yanıp tutuşuyor. Bir tanesinin dahi “Yahu bu şehrin insanları yıllar boyu bu fabrikanın tozunu, dumanını soluyor. Şuna bir neşter vurayım; bir söylem, bir proje geliştireyim dediğini duydunuz mu?

Peki, diyeceksiniz ey Cahit Zirgüleli, sen eli kalem tutan biri olarak bu sorunlara hiç dikkat çektin mi, sen bu konuda nasıl bir aksiyon aldın, hangi eylemlerde bulundun?

Ben de muhafazakâr sağ dünya görüşüne sahip bir birey olduğumdan benim de bu taraklarda bezim yok. 

Benim de tıpkı diğer düşüncedaşlarım gibi yapabileceğim tek eylem, alabileceğim tek aksiyon Postane Meydanı’nda veya Öğretmenevi’nin öününde boynumu bir puşi atıp, elime bir Filistin bayrağı alarak İsrail’i telin etmek

Filistin için timsah gözyaşları dökerken kameraların beni çekmesini sağlamak ve

Şehrin kanaat önderlerinin beni görüp, bak bu da ne kadar duyarlı bir köşe yazarıymış, demesini beklemek olacak.

İliç’te hayatını kaybedenler, siyanürlü suların Fırat’a karışması, çevre sorunları, deprem sorumluları, çimento fabrikası mı dediniz? Canım onları da sol düşünceye sahip bir köşe yazarı dile getirsin!..