Metin Erol

BAŞKANA TAM NOTU KİM VERDİ?

Metin Erol

Geçtiğimiz haftanın yoğunluğu neydi ya öyle. Hem asayiş hem de politik manada birçok atraksiyon yaşadı bu şehir. Yaralanmalı olaylardan tutun da, trafik kazaların yoğunluğuna, milletvekili gazeteci polemiğinden, bakan ziyaretlerine kadar, hareketli, aksiyonlu, entrikalı ve hadi canımlı her türden heyecanın olduğu bir haftayı geride bırakmış olduk. 

Asayiş olayları, zaten rutinimiz. Nitelikli göçün gittiği, yerine nur topu gibi, çeşitli milletlerden ırklardan topluluğun fink attığı coğrafyamızda, bu manada hareketlilik olması gayet tabii. Huzur şehri Elazığ’ımız hiçbir zaman bu denli huzursuz olmamıştı…

Öte yandan siyasi manada da hareketli günler geçirdi bu şehir…

Henüz çiçeği burnunda vekilimiz Sn Nazırlı’nın,  ‘bir milletvekili nasıl olmalı?’ sorusuyla iyice bir tartışma alevlendi. 

Finalde aklımızda kalan cümle: ‘bir yıldız gibi kayarım gözlerinden…’

Ben bu konuya müdahil olmayı düşünmüyorum.

Benim bugün ki ilgi alanım farklı

AK Parti’nin çeşitli kademelerinde görev almış, belediye başkanlığı, genel başkan yardımcılığı gibi görevleri başarıyla yürütmüş, şimdilerde de Çevre ve Şehircilik Bakanı olan ve şehrimizin şehremini kadar bir sempatiye sahip Sn Özhaseki, ilimize teşrif ettiler. 

Sağolsunlar!

Cumhuriyet meydanında toplu açılış törenine katılan Sn Özhaseki, denilene göre Sn Şerifoğulları’ndan sitayişle bahsetmiş, tam not vermiş. 

Neye göre, kime göre bu not bilmiyorum; ama bir yolunu bulup almıştır!

Tevafuk o ki, tam da o gün, ben, bu fakir vatandaş, olaylardan bihaber, çarşıya çıkıyor ve törenin olduğu alandan geçip, boş bir köşeye aracımı park etmeye çalışıyordum. Polis barikatları, belediye personelinin oluşturduğu kalabalık derken kendimi Nailbey mahallesinin ara sokaklarında buluyorum.  

Aman Allah’ım! 

Bakan hemen üst tarafta Şahin Bey’in göğsüne kırmızı kurdele takarken, hemen alt sokak iyice Suriye’den beter bir görüntüye sahip  olmuştu.

Yıkık binalar, bozuk kaldırımlar, çöplerle dolu bina dipleri…

Belediyecilik bu mu’ dedim kendi kendime.

Zira sesimizi de duyan çok yok ki! 

Yoluma devam ettim.

Vali Fahribey Caddesinden gazi caddesi istikametine doğru giderken, şimdide Beyrut sokaklarındayım.

Hurdacılar, işportacılar, dilenciler…

Evet! Bakanla aramızda henüz birkaç yüz metre var. 

Benim gördüğümle bakanın gördüğü bir değil.

Benim gezdiğim yer ile bakanın dolaştığı yerler de!

Yoksa tam not şöyle dursun, sınıf tekrarı verilmez mi bu tabloya?

O kadar çok keşmekeş var ki, iki farklı şehir oluşmuş sanki.

Bizim gördüğümüz,

Bize gösterilen,

İkisi bir birinden çok farklı.

İşte bu yönüyle başkan tam not almayı gerçekten hak ediyor.

Yazarın Diğer Yazıları