Metin Erol

ŞAHİN BAŞKAN CAMDAN BAKIYOR

Metin Erol

Hatırlar mısınız, Ekrem İmamoğlu Elazığ depreminden sonra şehrimize gelmiş, ziyaret sonrası soluğu Erzurum’da kayakta almıştı...

‘Ne ayıp’ demiştik!

Ben demiştim, sizi bilmem.

O günlerde bu konular çokça konuşulmuş, eleştirilmiş, aforoz edilmiş, yuhalanmıştı…

İnsanlar soğukta ayazda kalmışken bunun sırası mıydı?

Geriye dönük sorgulama yapmak niyetinde değilim.

Olmuş, bitmiş...

Hem o İstanbul Belediye başkanı.

Biz Elazığ’a bakalım!

Bakalım mı?

Hadi bakalım!

Dünyayı sel basmış, ördeğe vız gelmiş deyimini duydunuz mu?

Geçen haftanın dünyası Elazığ olsun; ama ördeğe de benzetme yapmayayım…

Yağmur yağdı, seller aktı, Şahin Başkan camdan baktı.

Yağmur yağdı, yollar taştı, Şahin Başkan keyif yaptı…

Seçimlerden sonra belediye ile ilgili, bir de başkanımızla alakalı yazı yazmama kararı almıştım.

Ne müspet, ne de menfi!

Gerek yok dedim kendi kendime.

Herekse iyiyse bana da iyi dedim.

Sandıktan çıkan bu güzide isime saygı gösterdim.

Ama nasıl olsa dediklerime de geleceksiniz hissiyatını da geçirmedim değil içimden.

Bu kadar kısa süreceğini de tahmin edemedim ya la…

Abi adam başlar başlamaz  imar komisyonuna muhalefeti almadı.

Bu bir!

Sonra, kendisine yakın uzak yüzlerce personeli temizliğe çöpe gönderdi.

Bu da iki!

Yollar köstebek yuvası, amortisörler patlak umuruna gelmedi.

Bu da üç!

Doğukent’te geçtiğimiz yıl yapılan parkın yıkılmaya çalışılması.

Etti dört!

Bana ne dedim! Alan memnun veren memnun.

Kısa sürdü!

Homurdanmalar başladı.

Hatta park yıkımı sırasında orada yaşayan vatandaşlardan birinin, ‘bizi kandırdı’ sözü, hafızalardaki yerini koruyor.

Çok özür dilerim ama daha bu lellesi…

Bunca şeyin seçimlerin üzerinden henüz bir ay geçmişken yaşanması çok ilginç.

Her şey bir yana geçtiğimiz 5 yıl belediye başkanlığı yapan bir ismin şehrin alt yapısı sorununu çözmemiş olduğunu seçimlerden sonra

ilk bir ayda görmek, ben de tebessüm oluşturdu.

Üzülmedim!

Siz seçtiniz…

Sen 5 yıl boyunca 6 milyarı aşan borç yapacaksın ama hala iki damla yağmurda kent sular altında kalacak. 

Kimse de sesini çıkarmayacak.

Medyadan ses çıkmayacak.

Suçlu olmayacak.

Nasıl bir iş bu Allah’ım…

Dün tesadüfen bunca şeyin olduğu bir şehirde başkanın evinin önünden geçtim.

Korumalar, fotoğrafçılar, çakarlı arabalar başkanı bekliyor.

Beyim kalkacak, işe gidecek, sorun halledecek.

Saat kaç, 10.00!

Paşamın keyfi kimsede yok.

Tamam ben demiyorum sabah 8, akşam 5 mesai yapsın.

Ama daha önce duyduğum iş alışkanlığının olmayışı bari bu günlerde değişsin.

Şimdi ben kendime verdiğim sözü tutamayıp yine belediyeye değindim.

Mecbur kaldım.

Sevmediğimden değil, ki sevmiyorum; ama sizi düşündüğümden!

Belediye bende kabak tadı verdi.

Size bunula ilgili son bir şey diyeceğim; bunlar iyi günleriniz. 

Hazırlıklı olun.

Sabah erken kalkar lay layla lay la….

Allah'a ısmarladık!

Yazarın Diğer Yazıları