FİLİSTİN, ENGİN, BORSA
Metin Erol
Türkiye ve Dünya gündemine dalıp kendimi şehirden bir nebze olsun soyutlamış buldum. Özellikle, Filistin’de olan insanlık dramı, insanlığımızı sorgulattı. Her şeyi din kahir ekseni çerçevesinde görmenin yanlışlığı bir kez daha karşımızda duvar soğukluğuyla durdu, hem de dimdik.
Evet! Son yüzyılda yaşananların genelde İslam coğrafyasında meydana geliyor olmasının verdiği ezikliği bir kenara bırakacak olursak, bu vahşetin dili, dini, ırkının da olmadığı meydanda.
Ezilen Müslüman, özünde insan!
Ezen Yahudi ama özünde insan!
Peki, bir insan bir başka insana bu zulmü nasıl reva görür.
Hele hele yakın tarihte soykırıma maruz kalmış bir topluluk nasıl böylesine acımasız olabilir.
O zaman bunu yapanların insan olması şüpheli!
Peki ya sessiz kalanlara ne demeli?
Her gün yüzlerce çocuğun, kadının, gencin katledildiği bir dünyada, çıt sesi çıkmayanlara da insan diyebilir miyiz acaba?
Zor!
Ben diyemem!
Umarım yakında bu vahşet son bulur ve Filistin özgür olur…
Türkiye gündeminde ise biraz magazinsel dursa da kara para aklama iddiasıyla mal varlığına tedbir konulan Polat ailesini konuşuyoruz.
Benim bu çekirdek aileyi tanıyışım yaklaşık 3 haftalık bir süreç.
Sosyal medyada sık karşılaşınca, ‘kim bunlar’ dedim kendi kendime.
Google’da hafif bir arama, görgüsüz, seviyesiz, kültürsüz, sonradan görme insanlarla karşılaşmama neden oldu.
‘Engiin bana para gönder’ ‘Enginnn bana uçak al’ seviyesizliğinde, altın tozu katılmış kahvelerle elde edilen enerciiiilerle milyonlara varan takipci, ve yüz milyonlarca liralara varan paraların yer aldığı bir göze sokma hayat.
Türkiye de hafif hesapla milyonlarca insanın eve nasıl ekmek götürürüm derdinde iken, biz, dolarla, Eurolarla saçlarına perma yapanların lüks yaşam safsatasını seyretmekten hoşlandık.
Acaba bize de nasip olur mu diyenlerin sayısı da azımsanmayacak kadar çok.
Ama bize de kızıyorum!
Niye arkadaşım, bir şairi, bir kitap yazarını, bir bilim insanını takip etmek dururken; bu meziyetsiz insanlara prim verdik?
Son durum, mal varlıklarına tedbir konuldu ama kendileri muhtemelen şimdi soluğu yurt dışında almışlardır bile.
Merakla sonlarını bekliyorum…
Ekonomide ki gelişmeler de takip ediyorum elbette.
Gelişme derken, olumsuz manada.
Ukrayna’da savaş olur bizim paramız erir.
İsrail, Filistin’e saldırır, borsamız çöker.
Bir yerde maytap patlar, mazota zam gelir.
Nasıl bir pamuk ipliğidir anlamadık gitti.
Bir de kış geldi ki sorma.
Isınma giderlerini de katacak olursak, bu kış daha üşüyeceğiz…
Bu yazımızda biraz top çevirdik; ama sonraki hafta il genel meclis üyeleri ve başkanına değinmek niyetindeyim.
O zaman hep birlikte şimdilik Enerciiii!
